(Sol gazetesinden alıntı 05 Kasım 2012
Bugün böyle bir gazete yoktur.)
Sovyetler Birliği deneyimi
Ulusal savaşımlar
ve
Sermaye egemenliği üzerine
Sovyetler Birliği yaşayamazdı. Çünkü kuruluşunda çok önemli bir hata yapılmıştı. Feodal çarlık kültüründen Burjuva kültürü yaşanmadan doğrudan proleter kültüre geçilmeye çalışılmıştı. Burjuva kültürü henûz feodal bürokrasiyi alaşağı etmemişti!.. Üstelik feodal bürokrasi, yapısını aynen koruyarak, Proleterya kuramındaki "kamu"nun yerini aldı. Kurulan yapı, hızla "sosyalist" olmaktan çıktı, baskıcı bürokrat bir yapıya dönüştü!..
Oysa toplumun doğal gereksinimi, Feodalizmin "ümmet" toplumsal bilincine karşı, Burjuva "ulus" toplumsal bilincinin oluşup savaşım vermesiydi. Ulus kültürü, doyurulmadan bastırıldı. Sonunda bir yandan bir yandan bastırılıp yok edilmeye çalışılan ümmet kültürü hortladı, öte yandan yaşamasına hiç izin verilmemiş ulus kültürünün birikmiş enerjisi karşı devrimi oluşturdu!.. Hızlandıran da dış kapitalist dünyanın kışkırtıcı katkıları, çalışmaları oldu!..
Tam bu noktada, Gorbaçov'un bir komünist olarak "akış"ı doğru olarak gördüğünü, üstelik kendi kişisel güvenliğini de tehlikeye atarak karşı-devrimin elden geldiğince kansız atlatılmasını sağladığını, bunun da genel kanıda olduğu gibi "hain”lik değil, tam tersine kazanım olduğunu söylemeden geçemeyeceğim!.. Eğer onun "Glasnost/açıklık" ve "Perestroyka/yeniden yapılanma" politikaları kısa da olsa bir süre yaşanmamış olsaydı Sovyetler Birliği inanılmaz bir kan gölüne batardı!.. Bunu Yugoslavya karşı-devriminde çok yakından ve ayrıntısıyla gördük!..
Bugün, Sovyetler Birliği'nden oluşmuş toplumlar doğal "akış" içinde bütün dünyayla birlikte yeni sosyalist uygulamaya doğru ilerliyorlar.
Bu süreçte çok ayrıntı var. Bu kısa yazıda girilecek gibi değil!..
Dünya Komünistlerinin kendi yapılarını kurmak için bu deneyimden yararlanmaları gerektiğini düşünüyorum. Güç yoluyla yönetime gelmek yerine burjuva sermaye yönetimleri karşısında muhalefette kalarak küreselleşen sermayeye karşı Enternasyonalist Komünizmi kurma savaşımı vermeleri gerektiği kanısındayım... Önce "dayanışma kültürü”nün oluşmasına katkı verilmesi bunun için öncelikle sanatçıların katkısının sağlanması, sonra kuramsal sorunların acelecilik etmeden tonlarca pirinci ayıklar gibi tek tek bilimsel olarak çözülmesi gerektiğini, iktidar savaşımının bundan sonra demokratik yollarla yapılması gerektiğini düşünüyorum!..
Bana kalırsa Dünyada Komünistler henûz iktidara hazır değildir!. Ama sermaye düzeninin ömrü doluyor!.. Ekonomik krizlerin ardı arkası kesilmiyor. Bunu 2005 yılında Aslan Başer Kafaoğlu bize anlatmaya çalışmıştı (http://omer-tuncer.blogspot.com/.../aslan-baser... ). Komünistler ise, söz gelimi Türkiye’de, Kürt-Türk savaşımı gibi ulusalcı savaşımlarda taraflardan birini desteklemek gibi inanılmaz uygulama yanlışları içindeler!..
Oysa ulusal savaşım, ezilmiş uluslardan bile gelse, artık dönemi geçmiş bir savaşımdır ve sermaye emperyalizmi tarafından, sınıfsal savaşım gereksemesini perdelemek üzere, Komünistlerin düşmesi için, tuzak olarak kullanılmaktadır!..Dünyada Feodal düzen yıkılırken, Burjuva sosyal kuramının hazır olmaması yüzünden Ortaçağ sonunda insanlığın engizisyon mahkemeleri dahil ne büyük acılar yaşadığını unutmamak gerekiyor.
Benzer bir dönem yaşamak üzereyiz!.. Komünistlerin görevi, "ezilmiş ulus"ların üstelik "ulusal özgürlüğü/egemenliği(!)" için savaşım vermelerine yardım etmek değil, sermayenin yıkılışını hızlandıracak politikaları geliştirmek ve bundan sonra kurulacak olan yapı için her alanda çalışmaktır!..