Zafer Kılıç'la aramızda,
bir ara Hasan Gümüş'ün de katıldığı ilginç bir tartışma (paslaşma mı desem)
gelişti:
Ömer Tuncer, aşağıda
güzel bir tespit yapmış. Gezi Parkı eyleminde Sol'un geleneksel kaldığını, yeni
anlayışlara, arayışlara cevap veremediğini, uyumsuz kaldığını, Sırrı Süreyya
Önder öncülüğünde Kürt Hareketi ve İhsan Eliaçık öncülüğünde Antikapitalist
Müslümanlar dışında, gerek Atatürkçülerin, gerekse de Marksistlerin
eski-dar-katı solcuğulu ve yöntemleri aşamayarak gerekli etkinliği gösteremediklerini
ifade etmiş. Buna katılmamak mümkün değil. Bir Marksist-Leninist,
anarko-komünist olarak kendi adıma, sınıfım ve ideolojim adına gerekli eleştiri
ve özeleştirileri yaptım ve yapmaya devam ediyorum. Sular durulduktan sonra,
isyanın vardığı, varacağı yeri, öncesini, süreci, tüm iç ve dış dinamiklerini,
sınıfsal karekteriğini, katılımcıların profilini daha geniş biçimde
değerlendirme ve kritik yapma şansımız olacak.
Ömer Tuncer
"Sorun, "eski
moda" bütün örgütlenme biçimlerinin bu başkaldırıyı anlayamamaları ve
kendilerini değiştirerek hareketin karakteristiğine uyum sağlamayı
reddetmelerindedir. Üstelik yine kendini "sol"da sayan bütün
anlayışların hareketin bütününün yönetimini kendi siyasetleriyle ele geçirmeye
çalışmalarındadır!. Özellikle park toplantılarında görülen bu hatanın
yinelenmesi, hareketin sürekliliğini, şiddetle tehdit etmektedir! Şaşırarak
görüyorum ki, bu hataya en kolay düşeceğini düşünebileceğimiz Kürt hareketi ve
Anti-kapitalist müslümanlar Gezi Parkı başkaldırısının en uyumlu ve en başarılı
katılımcı örgütlenmeleri olmuştur!.. Hareket, kendi örgütlenmesini, kendine
"sol" da dese, geçmiş anlayışlarla değil, kendi karakteristiği içinde
sağlarsa, bütün katılımcı örgütlenmeler de bu uyumu desteklerse başarılı
olacaktır!.."
- Hasan Gümüş - Acaba Kürt ve
Antikapitalist müslüman hareketlerde biat kültürünü var olması ve sol
hareketin öndersiz ve çok fraksiyonlu olması etken değilmiydi? Sonucu
muallak ve kısa ömürlü eylemliliklerin fayda ve zararlarını çok iyi analiz
etmekte yarar var
- Omer Tuncer - Bu kez
"biat" mıdır bilmiyorum ama, bütün hareketlerde önceki
kültürlerin etkisi kuşkusuz ki olacaktır. Bu nedenle de "ele geçirme
operasyonları"nı da temizlenmesi gereken ama henüz varlıklarını
yitirmemiş kültürler olarak görüyorum. Ama doğrusu gezi olaylarını
yozlaştırmadan en uygun davrananlar Sırrı Süreyya ve anti-kapitalist
Müslümanlar olmuştur. Örnek olması gereken onların eski kültürlerinden
taşıdıkları değil, bu olaydaki davranışları olmalıdır. Uygunluğu
denetlemek için bütünsel değerlendirmeler yapmak yerine,
değerlendirmelerimizi, uygulanan politikaların tek tek uygunluğu üzerinden
yaparsak gelecek için örnek bulabilir, yeni politikalarımızı oluşturmakta
yolumuzu daha kolay çizebiliriz. Ancak bu durumda "muallak"lık
ve "kısa ömürlü"lüğün ortadan kaldırılması için gerekli
çözümleri bulabilir, yolumuzu doğru çizebiliriz!.. Eksikliğimizi
yanlışlarımızı görüp, uygulayacağımız yeni politikaların bütünselliğini
sağlamaya çalışabiliriz.
- Zafer Kılıç - Geleneksel SOL'da biat kültürü yok mu? Daha fazla var hatta. Bkz; Kışla Devrimciliği, Nasyonal Sosyalizm, Ortodoks Marksizmi..
- Omer Tuncer - Bana kalırsa
"sol"u eski değerlere göre değerlendirmek doğru değil. Marxism,
aristokrat kültürün etkisini henûz yitirmediği zamanlarda ortaya çıkmış
olduğu için "biat" denmese bile "lider kültürü"ne
dönüşmüş olduğu düşünülmeli. Ama bu dönem artık sona erdi ve Marxist
örgütlenmeleri de, doğru olarak, ekipler yürütüyor. Eski
"önder"lerin gücü artık zayıflıyor. Zaman akıyor
- Zafer Kılıç - Sihirli cümle: Lider kültürü Bunu dicektim aslında, tam olarak karşılığı bu Yeni örgütlenme biçimi konusunda evet, ekip işi, kollektivizm nihayet geçte olsa devrede. Bütünüyle de yıkmak için zamana ihtiyacımız olduğu kesin..
- Omer
Tuncer Bir de "Vikipedi"den "Anarko
Komünizm" ya da "Anarşist Komünizm"in ne olduğuna bakalım:
http://tr.wikipedia.org/wiki/Anar%C5%9Fist_Kom%C3%BCnist